Osmanlı saraylarının en büyüğü ve en
güzellerinden inşâsına sultan Abdülmecîd Han tarafından 1848’de başlanan saray,
1856’da tamamlandı. İstanbul’da denizin doldurulması ile elde edilen ve
Dolmabahçe denilen yerde yapıldı. İnşâ edildiği yerde eskiden pek çok kasr, köşk
ve saray vardı. Koy doldurulmadan önce, Kânûnî Sultan Süleymân Han devrinde
kuzeybatı yamaçlarına inşâ edilen Kasr-ı cihânnümâ, Sâreben denilen Bayıldım
kasrı, sultan üçüncü Selim Han’ın inşâ ettirdiği bir köşk vardı. Koy
doldurulduktan sonra, sultan birinci Ahmed Han’ın av köşkü şeklinde küçük
sarayı, sultan dördüncü Mehmed Han ile sultan üçüncü Ahmed Han’ın sarayları
yapıldı. Eski köşk kaldırılarak yerine sultan birinci Abdülhamîd Han,
kayıkhânelerle birlikte İran üslûbunda ve çinilerle süslü yeni bir saray
yaptırdı. Burada daha önceden yaptırılan Beşiktaş sahil sarayı yıktırılıp,
yerine Dolmabahçe sarayı inşâ edilmiştir. Dolmabahçe sarayının mîmârı, o devrin
meşhur mimarlarından ermeni Gabert Amira Balyan ve oğlu Nikogos Balyan’dır.
Büyük bir orta ve iki kanat şeklinde
uzanan yapıdan müteşekkil olan Dolmabahçe sarayı, 64120 metrekarelik bir sahada
yapılmıştır. Sarayın kapladığı sahada; ana yapı, câmi, tiyatro, istabl-ı âmire,
serasker dâiresi ile hazîne-i hassa ve mefruşat dâireleri vardır. Bunların hemen
arkasından ise; kuşluk, camlı köşk, gedikli câriyeler ve kızlarağası dâireleri,
hareket köşkleri, Hereke dokumahânesi, baltacılar, agavât, bendegâh ve musâhibân
dâireleri ile sarayda bulunan hizmet görenlerin hepsini doyuracak büyüklükte
matbah-ı âmire (mutfak) yer almıştır. Saray müştemilâtında bulunan saat kulesi
sonradan İkinci Abdülhamîd Han zamanında yapılmıştır.
Sarayın ana yapısında; mâbeyn-i
hümâyûn yâni selâmlık, muâyede salonu, harem-i hümâyûn ve velîahd dâireleri
vardır. Bu kısımda şekil, süsleme ve inşâ bakımından batı mîmârisinin etkisi
görülürse de bir Türk evinin yapı tarzı geniş ölçülerde uygulanmıştır. Saray,
bodrumu ile birlikte üç katlıdır. Kırk altı salonu ve iki yüz seksen beş odası
vardır. Dış duvarları, Marmara adasından çıkarılan beyaz mermerlerden, iç
duvarları ise tuğladan yapılmıştır. Döşemeleri ise ahşaptır.
Sarayın asıl girişi saat kulesi
tarafındaki kapıdır. Bundan başka bir kısmı denize açılan on kapısı daha vardır.
Kapılardan bâzılarının yapımında fevkalâde bir demir işçiliği icra edilmiştir.
Sarayın iç kısımlarında su mermeri
ile somaki kullanılmıştır. En muhteşem ve en büyük bölümü muâyede salonudur.
Dünyânın ünlü salonlarından sayılır ve 1800 metrekaredir. Yan ilaveleriyle 2250
metrekareyi bulmaktadır. Salonun 56 sütun üzerine oturtulan kubbesi,
36 m .
yüksekliktedir. Sarayın döşemesinde, dünyânın en büyük taban halılarından bir
kaçı ve 36 billur avize bulunmaktadır.
Bulunduğu mevkinin coğrafî
güzelliği, mîmârî görünüşü ve iç ve dış dekorasyon zenginliği ile muhteşem olan
Dolmabahçe sarayı, pek çok târihî hâdiselere sahne olmuştur. Osmanlı
sultanlarından altı pâdişâh bu sarayda oturmuştur.
¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾¾
1) Dolmabahçe Sarayı (Turgut Etingü, Hayat
Târih Dergisi; sene 1966, sayı 8) sh. 42
2) Rehber Ansiklopedisi; cild-4, sh.
230
3) Osmanlı Târih Deyimleri; cild-1, sh. 471
4) Büyük Türkiye Târihi; cild-8, sh.
262
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder